Eğer dişlerinizde aşınmış noktalar, çürükler
ya da diş renginde değişmeler varsa bu sorunlardan kompozit dolgular sayesinde
kurtulabilirsiniz. Yine koyu renkli dolgular üzerinde de bu yöntem işe
yaramaktadır. Günümüzde kompozit dolgular amalgam dolgular kadar dayanıklı olup
aynı zamanda onlar kadar da tutucudur. Yine bu işlem sayesinde dayanıklı ve sağlam
arka dişler ve estetik bir görüntüye sahip ön dişlere sahip olabilirsiniz.
Bu dolguların önemli bir özelliği beyaz renkli
olmasıdır. Böylece ideal ve estetik bir görüntüye sahip dişler elde edilebilir.
Dolgularınız sinirlere çok yakınsa hassasiyet görülebileceğinden ayrıca kanal
tedavisi de gerekebilirKompozit dolgular nasıl yapılır?
İlk önce bu dolgular özel olarak hazırlanmış
kavitelere tabaka tabaka konur ve yine geliştirilmiş, özel bir ışık yardımı ile
sertleştirilir. Ardından dişlerinizin şekline ve boyutuna göre biçimlendirilip
düzeltilir. Bu uygulama diğer dolgulara göre daha uzun sürmekle birlikte ücret
olarak da amalgam dolgulardan birkaç kat daha pahalıdır. Kompozit dolguların
ömrü diğer dolgular gibi 7-10 yıl kadardır. Eğer çok büyük dolgu gerekiyorsa bu
işlem yerine amalgam dolgu tercih edilmelidir.
Avantaj ve dezavantajlar
Bu dolguların diğerlerine göre en büyük
avantajı daha estetik olmaları ve daha güzel görünmeleri. Yine bu dolguların
dişe kenetlenmesi ve iyi bir şekilde bağlanması kırılmaların önüne geçmekte ve
ısının içeriye geçmesini engellemektedir. Bu dolgular çürükler tamir
edilebildiği gibi renk değişiklikleri, biçim sorunları üzerinde de etkilidir.
Fakat dezavantajı ise uygulama sonrasında dişlerde hassasiyet ve duyarlılık
oluşmasıdır. Yine kahve ve sigara gibi etmenlere bağlı olarak dolguların rengi
değişebilmektedir.
.
Amalgam Dolgular (Metal
Dolgular)
Amalgam dolgular gümüş dolgular olarak da tanımlanır. Amalgam;
gümüş, kalay ve bakır alaşımının, cıva ile karıştırılması ile elde edilir.
Karışımın %45-50'sini oluşturan civa, metalleri birbirine bağlayarak dayanıklı
bir dolgu malzemesi yaratmış olur. 150 yıldan beri geliştirilerek kullanılmakta
olan amalgam dolgular, çok sayıda dişin korunarak ağızda kalmasına hizmet
etmiştir.
Amalgamdaki civa zararlı mıdır?
Amalgam dolgudaki civa zehirli değildir. Civa diğer metallerle
birleştiğinde kimyasal yapısı değişir ve zararsız hale geçer. Çiğneme ve öğütme
sonucunda ağızda açığa çıkan civa miktarı su, hava ve yiyeceklerde alınan
miktardan çok daha küçüktür. Bütün bilimsel araştırmalarla civanın zararsız
olduğu sonucuna varılmıştır. Amalgamlar söküldüğünde civanın oluşturduğu
düşünülen bazı hastalıkların iyileştiği iddia edildiği halde bilimsel olarak
ispatlanamamıştır.
Dişhekimleri amalgamı niçin
tercih ederler?
Amalgam hala en zararsız, en uzun ömürlü ve en ucuz dolgu
maddesidir. Yılda, bir milyardan fazla amalgam dolgu yapıldığı hesaplanmıştır.
Diğer dolgu maddelerine oranla çok daha kısa zamanda ve kolay uygulanabilirler.
Porselen, altın ve beyaz dolgular gibi dolgu malzemeleri hem daha pahalıdırlar
hem de daha çok zaman ve dikkat isterler. Ayrıca altının dışındakiler amalgam
kadar uzun ömürlü değildir. Amalgam ancak civaya alerjisi kesin olarak tespit
edilenlerde kullanılmamalıdır ki, bu da yüzde birden çok daha düşük bir
olasılıktır. Gerekmediğinde amalgam dolgular sökülmemelidir. Çünkü hem gereksiz
masraf getirmekte hem de dişe zarar verme olasılığını arttırmaktadır.
Amalgam restorasyon sonrası
hastaya uyarılar
Uygulamanın yapıldığı tarafı en az bir saat kullanmaması ve takip
eden 24 saat içinde de dikkatli olunarak sert şeyleri o bölgede çiğnememesi
hastalardan istenmelidir.Hastaya 24 saat geçtikten sonra polisaj işlemi.,için
ikinci bir randevu verilmelidir.Bu uygulama, hem amalgamın metalik
özelliklerini iyileştirme hem de kullanım sonrası restorasyonun
anatomik ve fonksiyonel olarak tekrar gözden geçirilme olanağını sağlayacaktır.
Amalgam dolgulardan sonra kısa süreli bir sıcak-soğuk duyarlılığı
olabilmekte ve bu zamanla kaybolmaktadır.Ancak ender olsa da bazı kişilerde
ağızda çeşitli metaller bulunduğunda ya da çatal gibi başka bir metal
girdiğinde elektriklenmeden doğan hassasiyetler olabilmektedir.Geçmeyen
duyarlılıklarda duyarlılığın yalnızca bu sebepten olduğuna emin olduktan sonra
restorasyonu metal olmayan bir restoratif madde ile değiştirmek çözüm olabilir.
Kompozit dolgular nasıl yapılır?
Kompozit dolgular, hazırlanmış kavitelere tabaka tabaka
yerleştirilir ve her tabaka özel bir ışık ile sertleştirilir. Bu işlem bitince
kompozit dolgular dişe göre şekillendirilir ve düzeltilir. Bütün bu işlemler
amalgam dolgu işleminden daha uzun sürer. Ancak amalgamın en az iki katı kadar
daha pahalıdır. Kompozit dolguların ağızda kalma süresi de 7-10 yıldır ki bu
süre amalgamın ömrüne yakındır. Ancak çok büyük dolgularda durum amalgamın
lehinedir.
Kompozit reçinelerin avantaj ve
dezavantajları :
Bu dolguların en büyük avantajları estetik olmalarıdır. Ayrıca bu
dolgular dişlere iyice bağlandığı için diş dokularını destekler, kırılmaları ve
sıcaklık geçmesini engeller. Kompozitler, yalnızca çürükleri restore etmek için
değil, dişlerin rengini ve biçimini değiştirerek kozmetik etkileri için de kullanılabilmektedirler.
En önemli dezavantajı işlem sonrası duyarlılıkların olmasıdır. Dolguların
renkleri, kahve, çay gibi boyayıcı yiyeceklerle de hafifçe değişebilmektedir.
Kompozit restorasyonlar sonrası
hastalara uyarılar
Kompozitlerde de artık aynı seansta polisaj
işlemi yapılabilmektedir.Ancak çok büyük restorasyonlar ya da çok diş için
yapılan seri restorasyonlarda hastayı bir defa daha kontrole çağırıp varsa
gerekli düzeltmeleri yapmak hem estetik hem fonksiyon açısından çok daha iyi
olacaktır.
Bu materyallerle ön dişlerde çok büyük
kayıplar restore edilebilmekte bu nedenle hastaların ısırmada dikkatli
olmalarının bu restorasyonların ömrünü uzatacağının da anlatılması
gerekmektedir.Özellikle (fasial) yüzde yapılan uygulamalardan sonra ne kadar iyi
polisaj yapılmış olsa da boyayabilen yiyecek ve içeceklerin dolguların
renklerini değiştirebileceği yine hatırlatılmalıdır.Aşınma nedeni ile restore
edilmiş dişlerde daha çok dikkat edilmesi gereken şey de hastaya çok sert
olmayan diş fırçaları önermek ve fırçalama yöntemlerinde düzeltmeler
yapabilmelerini sağlamaktır.Bu öneriler geniş (fasial) yüz restorasyonları için
de geçerlidir.