Fissür
örtücü uygulamaları:
Fissür örtücüler, dişlerde henüz çürük oluşmadan, bakteri
plağıyla dişlerin çürümeye en müsait bölgeleri olan çiğneme yüzeyleri
arasındaki ilişkiyi kesmek amacıyla yapılan , bu yüzeyleri kapatan
estetik,saydam maddelerdir.
Çocuğunuz dişlerini günde 2 kere (sabah ve akşam
yatarken) etkin olarak fırçalayabilse bile, çok girintili çıkıntılı bölgeleri
temizlemesi zordur. Fissür örtücüler sayesinde bu bölgeler izole edilerek gıda
ve plak birikiminden dolayısıyla da çürük oluşma riskinden korunmuş olur.
Ağızda ilk süren daimi diş olan 6 yaş dişleriyle 12 yaş dişleri, çok önemlidir
ve gıda birikimi ve çürük gelişimi açısından en çok risk taşıyan dişlerdir. Bu
nedenle, özellikle bu dişlere fissür örtücü uygulanması büyük önem ve
gerekliliktaşır.
Fissür örtücü tek seanslık, oldukça kolay uygulanabilir
bir yöntemdir. Önce diş temizlenir, kimyasal bir ajan uygulanır ve kurutulur.
Akışkan, şeffaf bir madde olan fissür örtücü dişe sürüldükten sonra ışıklı
dolgu cihazıyla sertleştirilir. Uygulamadan sonra çocuğun yemek yemesinde bir
sakınca yoktur. Fissür örtücü uygulamaları, çürük tedavisinden hem çok daha
ucuz, hem de dişin üzerinde bir işlem yapılmadığından, çocuğunuz için de
sıkıntısız bir işlemdir. Fissür örtücü uygulandıktan sonra da çocuk ağız bakımına
aynen devam etmelidir. Yapılan fissür örtücü, her 6 ayda bir kontrol
edilmelidir. Eğer gerekirse, bir ekleme veya yenileme yapılabilir.
Flor uygulamaları:
Flor,
belli oranlarda olduğu sürece,vücudun ihtiyacı olan bir maddedir. Flor alımı
çocuk 0 yaşındayken başlayıp, 8 yaşına kadar devam etmelidir.
Florun
vücuda girmesinde 2 yol vardır:
Birinci yolu; sistemik olarak içme suları, meyve suları,
gıdalardaki flor ve flor içeren tablet veya şuruplar vasıtasıyla olur. Sistemik
olarak alınan flor, dişlerin gelişimi esnasında yüzeylerde depolanır ve uzun
süre etkisini gösterir. Aynı zamanda dental plağa yapışarak remineralizasyona
yani dişin yapısında çürüğün oluşturduğu madde kaybını yenilemeye yardım eder.
Flor alımının ikinci yolu da; topikal ya da lokal olur.
Lokal olarak alınan flor, ağızda varolan dişleri güçlendirir ve diş yüzeylerine
tutunarak çürüğe karşı dayanıklılığı arttırır. Diş macunları,ağız gargaraları
ve diş hekimlerinin uyguladığı flor jel ve macunları topikal flora örnektir.
Florun
çürük önleyici etkisi araştırmacılar tarafından 3 mekanizma ile
açıklanmaktadır:
1. Dişin
yapısındaki hidroksiapetitleri çözünebilir florapetite dönüştürerek dişin en
üst ve en ince tabakası olan minenin asitte çözünü- lürlüğünüazaltır.
2. Asitler
tarafından yapısı bozulan dişin mine tabakasının tamirine ve iyileşmesine
yardımcı olur.
3. Dişin üzerinde
biriken plağı direkt olarak etkileyerek asit üretmesine engelolur.
Florun bu çürük azaltıcı etkisinden en fazla düzeyde
yararlanabilmek için en iyi yol, dişlerin oluşumunun tamamlandığı yaş olan 8
yaşına kadar sistemik olarak, bu devreden sonra da topikal olarak daimi
dişlerin çıkmasına kadar kullanılması önerilir. Amerikan Diş Hekimleri
Birliği'nin belirlediği ideal flor miktarı; 0,7-1,2 mg/L (ppm)'dir. İçme
suyundaki flor miktarı bu dozlardan az olduğu durumlarda, flor takviyesine
ihtiyaç duyulur. Kullanılması gereken dozlar, zaten çocuk doktorunuz tarafından
belirlenecektir.
Profesyonel olarak diş hekiminiz tarafından uygulanan
topikal florürler ise, flor içeren ve ağza plastik kaşıklarla uygulanan
jellerdir. Kullanılan dozaja göre 3 veya 6 ayda bir tekrar edilen, gayet rahat
ve kolay bir flor uygulamasıdır.
Yer tutucu uygulaması:
Süt
dişleri, ya alttan gelen daimi dişin uyguladığı baskı sonucu düşer; ya da
travma veya tedavi edilemeyecek kadar derin çürükler sonucu çekilmek zorunda
kalır ve bunun sonucunda erken diş ve yer kayıpları meydana gelir.
Bunun sonucunda oluşan boşluğu doldurmak için komşu
dişlerin boşluğa doğru kayması, alttan sürmekte olan daimi dişlerin çıkacak yer
bulamaması veya farklı bir yerde sürmesi söz konusu olur. Bu da ortodontik
problemlere yol açar. Bu nedenle de yer tutucu dediğimiz plastik veya metal
apereyler takarak ileride sorun oluşturacak bu bozuklukları engellemiş oluruz.
İki
tip yer tutucu vardır:
»
Hareketli (çocuğun kendi çıkarıp takabileceği)
»
Sabit yer tutucular
Sabit Hareketli yer tutucular klinikte çocuğun ağzından
ölçü alınarak laboratuvarda akrilik bazlı bir maddeden ağzına uyumlu olarak
yapılan tipleridir. Birden fazla sayıda ve çenenin her iki tarafında eksik diş
olması durumunda tercih ettiğimiz yer tutucudur. Çocuk, günboyu taktığı apereyi
sadece yemek yerken çıkartır. Tek taraflı ve bir diş eksikliğinde, özellikle
çocuğun da yaşı küçükse, sabit yer tutucu kullanmayı tercih ederiz. Sabit yer
tutucular, klinikte tek seansta hekim tarafından yapılır.
Yer tutucu ne zaman yapılmalıdır?
Süt dişlerinin ara yüzleri çürüğe çok yatkındır. Küçük
yaştaki çocuk fırçalamayı etkin olarak yapamadığı ve arka bölgedeki dişlerini
iyi temizleyemediği için, bu dişler çabuk çürürler ve tedavi edilmeyip çürük
ilerlemesi önlenemediğinde erken çekimleri söz konusu olur. Çekimlerin veya
dişlerin yüzeylerinde oluşan derin çürüklerin oluşturduğu boşluğa doğru kayma
eğilimi gösteren komşu dişler, ya da alttan sürmekte olan daimi diş, yer
kayıplarına, çapraşıklıklara ve ileride ciddi ortodontik problemlere yol açar.
Bu nedenle de, özellikle süt azı dişlerinin erken
kaybında, yer tutucu yapılmalıdır. En önemli yer kaybı alt veya üst çenede
henüz 6 yaş dişi sürmeden süt birinci veya ikinci büyük azı dişinin erken
kaybında yaşanır. 6 yaş dişinin ihtiyacı olan geniş boşluk, erken düşen veya
çekilen dişin komşu dişlerinin bu bölgeye kaymasıyla kapanabilir. Dolayısıyla,
yer tutucu bu bölgelerde özellikle önemtaşır.
Yer tutucuların sağladığı yarar
nedir?
Yer tutucular, diş boşluklarının kapanmasını engeller.
Daimi diş, çenede olması gereken yerini alıncaya kadar ağızda mevcut süt
dişlerinin hareketini önler. Dişlere herhangi bir kuvvet uygulamadığı,
dolayısıyla pasif kaldığı için, ileride uygulanması gerekecek bir ortodontik
tedaviye göre çocuğunuz açısından, daha kolay tolere edilebilen bir tedavi
şeklidir.
Yer tutucu kullanılırken nelere
dikkatedilmelidir?
»
Yapışkan şeker ve cikletlerden uzakdurulmalıdır.
» Yer tutucu, yemek yeme haricinde her
zaman mutlaka takılmalıdır.
» Yer tutucunun kırılmasını önlemek amacıyla, takıp
çıkartırken çok kuvvet uygulanmamalı ve mutlaka özel kabında saklanmalıdır.
» Dişler fırçalandıktan sonra, yer tutucu ağza takılmadan
önce mutlaka fırçalanmalı ve temizlenmelidir.
»
Düzenli olarak (ayda bir) diş hekimine kontrole gelinmelidir.