Protetik diş tedavisi, farklı nedenlerle kaybedilen dişlere bağlı olarak oluşan fonksiyon kayıplarının yanı sıra ağız estetiğinin geri kazandırılması için yapılan bir tür diş tedavisi uygulamasıdır.
Hekimlerin tüm çabalarına rağmen diş ve diş eti hastalıklarına bağlı olarak kaybedilen dişler, kişinin çiğneme ve konuşma gibi günlük aktivitelerinin sekteye uğramasına neden olur.
Travma ve kazalara bağlı oluşabilen diş kayıpları, kişinin öz güveninin zedelenmesine sebep olabilir. Bunun yanı sıra kişinin gülümsemekten kaçınmasına yol açarak psikolojik bazı rahatsızlıkların oluşmasına yol açabilir. Tüm bu etkenlerin ortadan kaldırılması için eksik dişlerin farklı yöntemlerle tamamlanması gerekir.
Protetik Diş Tedavisi Nedir?
Günümüzde diş hekimliğinde 8 farklı ana uzmanlık dalı bulunur. Protetik diş tedavi yöntemleri de bu uzmanlıklardan biridir. Diş veya dişlerin farklı etkenlerden dolayı kaybedilmesi durumunda ağızda ortaya çıkan boşluk, kişinin çiğneme ve konuşma gibi fonksiyonlarının olumsuz etkilenmesine neden olur. Tüm bunların yanı sıra estetik kaygılar da ortaya çıkabilir. Kişinin sosyal hayattan izole olmasına neden olan bu durumda protetik diş tedavi yöntemleri devreye girer.
Temel olarak protetik diş tedavileri ile kaybedilen dişin yerine farklı protez türleri uygulanır. Protez tedavileri, protez uzmanı olarak tanımlanabilen prostodontist hekimler tarafından uygulanır. Protetik diş tedavisi uzmanı olarak da adlandırılan bu hekimler, diş hekimliğine ek olarak prostodonti ana bilim dalı bünyesinde eğitim görür. Oldukça geniş bir tedavi alanı bulunan prostodontistler, ağız içi sabit ve hareketli protez uygulamalarının yanı sıra kanal tedavisi sonrasında bu dişin porselen kuronlarla desteklenmesi ile de uğraşır.
Günümüzde estetik diş hekimliği olarak da tanımlanan protetik diş tedavileri bilimi, zaman zaman ortodonti gibi diğer diş hekimliği uzmanlıkları ile multidisipliner bir yaklaşımla çalışır. Protez uzmanları ya da diğer adıyla prostodontistler, temel olarak zarar görmüş ya da kaybedilmiş dişin, protez uygulamaları ile yerine koyulması ile uğraşır. Bu noktada tercih edilecek protezin hastanın ihtiyacına göre belirlenmesi ve protezin doğal dişler ile aynı boy ve renkte olması önemlidir. Var olan doku yerine protez dişin kullanılması nedeniyle protetik diş tedavileri sıklıkla estetik diş tedavisi olarak da bilinir. Bu noktada estetik görünüm çok önemli olsa da protetik diş tedavisinde esas olan kişinin çiğneme ve konuşma becerilerinin geri kazanılmasıdır.
Estetik olması için yapılan yanlış uygulamalara bağlı olarak kişinin konuşması sırasında bazı seslerin çıkmaması ya da yanakların ısırılması gibi istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir. Dolayısıyla kaybedilen diş, protez uygulamaları ile geri kazanılırken işlevsellik başta olmak üzere estetik kaygılar da giderilir. Dişlerin tamamının kaybedildiği vakalarda ise total protez uygulamaları yine protetik diş uzmanları tarafından uygulanır.
Protetik Diş Tedavisi Kimlere Uygulanır?
Protetik diş tedavisi, çoğunlukla tedaviye geç kalan hastalara uygulanır. Böylece kaybedilen diş ya da dişler farklı protez türleri ile geri kazanılabilir. Protetik tedavi yöntemleri, fonksiyon ve estetik anlamında kişinin kendisini daha iyi hissetmesini sağlar. Kişiye çiğneme ve konuşma fonksiyonu geri kazandırılırken, rahatlık ve estetik açıdan da kişinin kendini iyi hissetmesi sağlanır. Bu anlamda protetik diş tedavileri, diş hekimliğinin önemli dallarından biridir. Protetik diş tedavisinde kullanılan malzemeler oldukça geniş bir yelpazede yer alır.
Protetik Diş Tedavisinde Kullanılan Protez Türleri Nelerdir?
Protetik diş tedavisine genel anlamda sabit ve hareketli protezler kullanılsa da implant üstü protezler de bu kapsamda değerlendirilebilir:
Sabit Protezler: Sabit protezler, mevcut sağlıklı diş ya da implantlardan destek alınarak yapılan protez türüdür. Bu protezler, ağız içine farklı kimyasallarla sabitlenir. Sık kullanılan sabit protez türlerinden bazıları şu şekilde sıralanabilir:
Kuron: Halk arasında kaplama olarak da bilinen kuron, büyük çürüklerin ve diş kırıklarının neden olduğu diş bütünlüğünü bozan etkenlerin ortadan kaldırılması olarak tanımlanabilir. Böylece kişinin diş bütünlüğü korunur ve dişin fonksiyonelliği geri kazanılır. Ayrıca dişler arasındaki boşluklar da kuron ile kapatılabilir. Kuron uygulamaları, dişin bir miktar küçültülmesinin ardından kaplamanın dişin üzerine sabitlenmesiyle yapılır.
Metal Destekli Porselen Kaplama: Bu protez türünün ağız içinde görünen dış kısmı porselen olsa da kaplamanın içi metalden oluşur. Bu nedenle ışık geçirgenliği azdır. Dolayısıyla metal destekli porselen kaplamalar estetik açıdan güzel olsa da doğallık açısından problem yaratabilir. Yüksek estetik beklentisi olan hastaların ön dişlerde uygulanması önerilmez.
Zirkonyum Destekli Kaplama: Işık geçirgenliğinin yüksek olduğu zirkonyum kaplamalar, bu yönüyle doğal görünüme en yakın olan kaplama türüdür. Zirkonyum destekli porselen kaplama olarak da bilinen bu uygulamalarda dişin görünen kısmı porselen, iç kısmı ise zirkonyumdan oluşur.
Seramik Kaplama: Kompozit lamina ya da seramik kuron uygulamaları, dişin çok fazla küçültülmesine gerek olmaksızın yapılır. Bu noktada yapılan işlem dişin aşındırılması olarak tabir edilebilir. Bu kaplama türünün alt kısmında metal bulunmaz. Seramik kaplamalar, güçlendirilmiş porselenden üretilir. Estetik açıdan en gelişmiş kaplama türü olarak bilinir. Bu yönüyle özellikle ön dişlerin restorasyonu amacıyla sıklıkla kullanılır.
Köprü: Bir ya da daha fazla dişin kaybedildiği vakalarda uygulanan köprü tedavisinde, mevcut diş boşluğunun yanındaki sağlıklı dişler köprü ayağı olarak kullanılır. Geleneksel, kanatlı ve asma gibi farklı tekniklerle yapılabilen köprü tedavisinde kaybedilen diş ya da diş grubunun yerine protez uygulanır. Böylece kişinin kaybettiği fonksiyonellik ve estetik geri kazandırılır.
İmplant: Diş kayıplarının oluşturduğu etkilerin geri kazandırılması için en sık başvurulan protezlerden biri implanttır. Çene kemiğine yapay diş kökünün yerleştirilmesiyle yapılan implantların üzerine farklı protez türleri yerleştirilebilir.
Hareketli Protezler
Halk arasında damak protezi olarak da bilinen hareketli protezler, tüm dişlerini farklı nedenlerle kaybetmiş kişilere uygulanır. Tüm dişlerin kaybedilmesiyle kişinin dudakları içe doğru büzülür. Bu durum kişinin olduğundan çok daha yaşlı görünmesine yol açar. Ayrıca konuşma bozulur. Bazı seslerin çıkarılması imkansız hâle gelir.
En büyük problem ise kişinin beslenmesinin bozulmasıdır. Çiğneme fonksiyonu tam olarak yerine getirilemediğinden kişi, pek çok besini tüketmekte zorlanır. Takıp çıkarılabilir nitelikte olan bu dişler, ağız içindeki dokulardan destek alacak şekilde tasarlanır. Böylece tüm dişlerin kaybedilmesiyle ortaya çıkan fonksiyon ve estetik kaybı giderilebilir.
İmplant Üstü Protezler
Bu protez türü, var olan ya da yapılacak olan implantların üzerine sabit ya da hareketli protezlerin yerleştirilmesi olarak tanımlanabilir. Hiç dişi olmayan ancak implant için uygun kemik seviyesine sahip kişilere uygulanabilen implant üstü protezlerde temel prensip, hareketli ya da sabit protezlerin tutunmasını sağlamaktır.
Protez, çene içinde bulunan implantlarda yer alan yuvalara sabitlenir. Böylece protezlerin tutunma gücü artarak kişiye daha iyi çiğneme ve konuşma fonksiyonu kazandırır. Sabit protez için çenenin boyutuna göre alt çeneye 4 ila 6 adet, üst çeneye ise 6 ila 8 adet implant yapılır.
Hareketli protez için ise alt çenede 2 ila 4, üst çenede ise en az 4 implant bulunmalıdır. İmplant üstü sabit protezler ve implant üstü hareketli protezler, metal, seramik ve zirkonyum gibi malzemelerden yapılabilir.
İmplant üstü protezler, kemik dokusuna güç iletimini sağladığı için kemik kaybı engellenir. Bu protezler sayesinde gülüş estetiği baştan düzenlenebilir. Uzman hekimler tarafından uygun şartlarda yapılan implant üstü protezler uzun yıllar boyunca kullanılabilir.